Son Güncelleme:

05/11/2013 - 15:33

Anadolu Bulvarı’nın devamı olarak ODTÜ arazisinin doğu sınır bölgesinden ve 100.Yıl-Çiğdem mahallelerinden geçecek yolun yapımının başlaması ile birlikte medyada yer alan tartışmalar nedeniyle aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

 

ANADOLU BULVARI’NIN DEVAMI OLAN YOL: NİTELİĞİ VE YASAL STATÜSÜ

Anadolu Bulvarı ve devamı olan yol, Konya Yolu ile Eskişehir ve İstanbul yollarını birbirine bağlayan bir “iç çevre yolu” olarak “Ankara Nazım Planı 1990”da yer almıştır (Bkz. Ekli harita, Yol 1).  Plan, 1982 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi (BŞB) tarafından onaylanmış ve Anadolu Bulvarı bu Plan uyarınca 1987-88 yıllarında inşa edilmiştir.

ODTÜ, Anadolu Bulvarı’nın devamı olan bu yolun kısmen arazisindan geçmesini kabul etmiş ve yol güzergahı 1993-94 yıllarında onaylanan ODTÜ İmar Planı’nda yer almıştır. Bu düzenleme ile yaklaşık 4 km’lik Eskişehir Yolu – Konya Yolu bağlantısının 1,8 km’lik kısmı ODTÜ arazisinin doğu sınır bölgesinden geçmektedir. Söz konusu arazinin yol için ayrılmış olması nedeniyle, ODTÜ 1980’lerden beri bu bölgede ağaçlandırma yapmamıştır.

 

SİT ALANLARI

“Ankara Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu”, 1995 yılında ODTÜ arazisi içindeki doğal ve arkeolojik sit alanlarını belirlemiştir. ODTÜ’nün Eskişehir Yolu kapısı bölgesinin bir kısmı da I. derece doğal sit alanları arasında yer almıştır. Anadolu Bulvarı’nın devamı olan yol güzergahının ODTÜ arazisi içindeki yaklaşık 400 metrelik kısmı bu sit alanı ile örtüşmektedir.

Doğal sit alanları içinden yol geçirilmesi, koruma kurulu onayına bağlıdır. Bu çerçevede, daha önce alınmış olan bu sit alanı kararı nedeniyle, Anadolu Bulvarı’nın devamı olan ve “Ankara Nazım Planı 2023”de yer alan söz konusu yolun statüsü “Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu” ve “Ankara Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu”nun görüşlerine ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayına tabidir.

 

ODTÜ’NÜN KABUL ETMEDİĞİ YOL

ODTÜ arazisinden geçmesi istenilen iki ayrı yol vardır. Medyaya yansıyan tartışmalarda bu iki yolun karıştırıldığı anlaşılmaktadır. ODTÜ, Anadolu Bulvarı’nın devamı olan yolun doğu sınır bölgesinden geçmesine 1994 yılından itibaren onay vermiştir. ODTÜ’nün kabul etmediği yol,  Ankara BŞB tarafından 2007 tarihinde “Ankara Nazım Planı 2023” önerisine eklenen ikinci bir yoldur. Bu ikinci yol, ODTÜ Kampusunun Bilkent (YÖK) Yolu üzerindeki kapısından girerek Kampusu doğu-batı yönünde ikiye bölecek bir hemzemin yol olarak tasarlanmıştır (Bkz. Ekli harita, Yol 2). ODTÜ, Kampusunu ikiye ayıracak, eğitim ve araştırma binalarına ve altyapısına zarar verecek, can ve mal riski yaratacak ve doğal sit alanlarını tahrip edecek bu hemzemin yol önerisine itiraz etmiştir. Ankara BŞB’nin hemzemin yol üzerinde ısrar etmesi üzerine, ODTÜ 2007 yılında iptal davası açmıştır. Dava ilk önce bölge mahkemesinde ve Ankara BŞB’nin mahkeme kararını temyiz etmesi üzerine de Danıştay’da ODTÜ lehine sonuçlanmış ve Kampusu ikiye bölecek olan bu ikinci yol önerisi iptal edilmiştir.

ODTÜ, Ankara’nın ulaşım planı için önemi ve katkısı da tartışmalı olan bu yolun ancak tünel olarak yapılması halinde kabul edilebileceğini yaklaşık 10 yıldır ifade etmiştir.

 

“ODTÜ KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI” ÖNERİSİ

Ankara BŞB 2008 yılında aldığı kararla, 1994 yılında kabul edilmiş olan “ODTÜ İmar Planı” yerine “Koruma Amaçlı İmar Planı” hazırlanmasını talep etmiştir. ODTÜ, planlama sürecinin yasal parçası olarak, 2010 yılında meslek odaları da dahil olmak üzere ilgili kurum/kuruluş temsilcileri ile geniş katılımlı iki toplantı düzenlemiş ve plan önerisi yollar dahil tüm ayrıntılarıyla tartışılmıştır. Anadolu Bulvarı’nın devamı olan yol, “Ankara Nazım Planı 2023” kararı uyarınca bu plan önerisinde de yer almış ve toplantılarda tartışma konusu olmamıştır. ODTÜ’nün itirazı ile hemzemin olarak yapımı iptal edilen yola ise, yüzeyde herhangi bir kazı yapılmadan inşa edilecek bir tünel olması koşuluyla planda yer verilmiştir.

ODTÜ tarafından hazırlanan 1/1000 ve 1/5000 ölçekli “Koruma Amaçlı İmar Planı” önerisi Üniversite Yönetim Kurulu tarafından benimsenerek onay için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına (ÇŞB) sunulmuştur.

Anadolu Bulvarı’nın devamı olan yolun ODTÜ arazisi içindeki kısmı ile ilgili izin süreci ancak “ODTÜ Koruma Amaçlı İmar Planı” onaylandıktan sonra gündeme gelebilecektir.

 

YOL İNŞAATINDAN ETKİLENECEK AĞAÇLAR

ODTÜ öğretim üyeleri, Anadolu Bulvarı’nın devamı olan yolun Eskişehir Yolu ile bağlantısını çözmek için son altı ay içinde 27 farklı kavşak çözümü üzerinde çalışmıştır.  Benimsenen çözüm, doğal çevreyi en az düzeyde etkileyecek ve ulaşım ihtiyacını en iyi şekilde karşılayacak tasarımdır. Bu çalışmalara ve söz konusu bölgede 30 yıldır ağaçlandırma yapılmamasına rağmen, ODTÜ arazisi içinde yaklaşık 3.000 ağacın yol yapımından etkilenmesi söz konusudur. Toplam 629 ibreli ağacın nakledilmesi; 292 adedi çam, 133 adedi dişbudak, 916 adedi ahlat, 293 adedi badem, 58 adedi kavak ve 696 adedi diğer yapraklılar olmak üzere toplam 2.388 ağacın kesilmesi gerekecektir.

ODTÜ, 1960’lı yıllardan bu yana Ankara’nın akciğeri olan 30 km2’lik ODTÜ Ormanını yaratmış ve Ankaralıların kullanımına sunmuştur. Titizlikle koruduğumuz ağaçlardan bir kısmının yol yapımı nedeniyle kesilecek olması, ODTÜ mensuplarının, öğrencilerinin, mezunlarının ve doğasever Ankaralıların tepkisine neden olmaktadır. ODTÜ olarak, bu ağaçların ve doğal çevrenin zarar görmesini önleyecek her türlü önlemin alınmasını önemli ve gerekli görüyoruz.

Benzer şekilde, yolun 100.Yıl ve Çiğdem mahallelerinin sosyal dokusu ve fiziksel çevresi üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerin yetkililer tarafından değerlendirilmesinin ve bölge sakinleri ile görüşülmesinin sorunun çözümüne katkı sağlayacağını düşünüyoruz.

 

SAĞLIKLI KENTLEŞME VE ULAŞIM SİSTEMLERİ

ODTÜ olarak, Ankaralıların ulaşım ihtiyacını düşünerek Anadolu Bulvarı’nın devamı olan yola ve tünel olarak yapılması koşuluyla doğu-batı yönündeki yola itiraz etmemekle birlikte, bu yolların kentin ulaşım sorununa uzun vadeli çözüm olmayacağını vurgulamak istiyoruz. Ankara’nın sağlıklı kentleşmesi, arazi ve ulaşım ihtiyaçlarının planlı şekilde karşılanmasına ve bu kapsamda toplu taşıma sistemlerinin bir an önce yeterli düzeye getirilmesine bağlıdır. Benzer ölçekli kentlerle karşılaştırıldığında, Ankara’nın ulaşım altyapısının ve özellikle raylı sistemler başta olmak üzere toplu taşıma olanaklarının çok yetersiz olduğu açıkça görülmektedir. Bugün nüfusu beş milyona yaklaşan Başkentimizde, ulaşım ihtiyacının etkili raylı sistemler olmadan karşılanması mümkün değildir. Bu yetersizlik giderilmediği sürece, sürekli olarak yeni yolların açılması Ankara’nın ulaşım ihtiyacını karşılamayacak; kentin sosyal dokusu ve zaten kısıtlı olan yeşil alanları yollara kaybedilecektir. Eskişehir Yolu boyunca, kentin batı koridorunda görülen çok hızlı yapılaşmanın yarattığı yoğun ulaşım talebinin, sürekli yeni yollar açılsa da karşılanamayacağı ve çözüm için toplu taşıma sistemlerine büyük ihtiyaç duyulduğu ortadadır.