ODTÜ Kütüphanesi ve Furuzan Olşen

ODTÜ'nün Milli Müdafaa Caddesindeki üç katlı binasında, 1957 yılında, 6 m² bir odada, 50 adet kitapla göreve başlayan ve 1981 yılında emekli oluncaya kadar ODTÜ Kütüphanesi'nin gelişiminin bütün aşamalarında görevini büyük bir özveriyle yapan ve ODTÜ'nün üstün hizmet ödülüyle onurlandırdığı, 2010 yılında hayatını kaybeden Furuzan Olşen ile yapılan, ODTÜ Kütüphanesi'nin kuruluşunu anlattığı röportaj:

F.G.: ODTÜ'deki görevinize nasıl başladınız ve daha önceki döneminizi kısaca anlatabilir misiniz?

F.O.: Ankara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden 1946 yılında mezun olduktan sonra 8 yıl süreyle Ankara Kız Lisesinde öğretmen ve idareci olarak görev yaptım. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1949 yılında İngiliz eğitim sistemini çalışmam için verdiği bir yıllık burs ile İngiltere'de kaldım. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde 1955 yılında asistan oldum ve ABD'nin Illinois Üniversitesi'nde kütüphanecilik üzerine yüksek lisans eğitimimi tamamladım ve bir buçuk yıl süreyle aynı üniversitenin kütüphanesinde çalıştım. 1957 yılının haziran ayında ABD Kütüphaneciler Derneği ve Kanada Kütüphaneciler Derneği'nin ortaklaşa düzenledikleri kongreye Montreal'de katılmıştım. Burada yapılan sohbetlerde UNESCO'nun yardımıyla Türkiye'de bir üniversitenin kurulmakta olduğunu öğrendim. O zamanlarda Türkiye'ye dönme planlarım vardı ve Milli Müdafaa Caddesi'ndeki üç katlı binada ODTÜ'yü buldum. Bay Thomas Godfrey'e kendimi tanıttım, büyük bir heyecanla yerinden fırladı ve boynuma sarıldı, "Sen gökten mi indin?" dedi. "Ben Türkiye'de bir yıldır kütüphaneci arıyordum, geldiğinize çok memnun oldum derhal işe başlarsınız." Dedi. Bir konuyu açıklamak istediğini söyledi, Türkiye'de kütüphaneci bulamayınca UNESCO'dan, istediğini ve beş yıl süreyle kadronun ayrıldığını ve yabancı bir uzmanla çalışmayı isteyip istemediğimi sordu. Ben de yapılacak çok iş olduğunu ve herkesin katkısının faydalı olacağını belirttim. Böylece görevime başlamış oldum.

F.G.: Siz bu konuda göreve başlayan ilk kişisiniz, daha sonra kimler görev aldılar? Çalışma ortamınız, imkanınız nasıldı? Bizlere o günleri açıklar mısınız?

F.O.:15 Ekim 1957 tarihinde göreve başladıktan sonra rahmetli Solmaz İzdemir ABD'den yüksek lisansını almış ve Türkiye'ye dönmüştü. O da müracaat etti ve tayini kütüphaneye yapıldı. 6 m²lik bir odamız ve içerisinde 50-60 adet UNESCO'nun bağışladığı kitap vardı. Daktilomuz dahi yoktu. Sıcak ve samimiyet dolu bir ortamda çalışıyorduk. Benim çocukluğum da Milli Müdafaa Caddesindeki bu evin bahçesinde oynayarak geçmiştir. Bu bina Milli Müdafaa Bakanı Zekai Apaydın'ın eviydi ve kızı rahmetli Türkan Apaydın ilkokuldan çok yakın arkadaşımdı. O evin bahçesinde çok güzel anılarım vardır. Binanın 3. katında hizmetlimiz Veli Bey ve ailesi yaşardı. Veli Bey birçok işi üstlenirdi. 1958 yılının ilk ayında TBMM'nin arkasındaki barakalara taşındık. Bu sıralarda UNESCO'nun gönderdiği kütüphaneci Bayan Natelle Isley de bize katıldı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü'nün ilk mezunlarından Gülsevin Arun da kütüphaneye tayin edildi. Böylelikle kütüphane personelinin ilk nüvesi oldu. Bayan Natalle Isley UNESCO'nun parasal yardımıyla ilgili işleri ve siparişleri organize ediyordu. Bizler ise tüm teknik işleri düzenliyor ve her konuda büyük bir heyecanla çalışıyorduk. Mevcut olan Mimarlık Bölümüne ek olarak açılan Makine, İnşaat, Elektrik ve kimya Mühendislikleri ve İdari İlimler Fakültesi için gerekli olan kitapların hızla satın alınması ve dergilerin abone işlemlerinin gerçekleştirilmesi için sürekli çalışıyorduk. Meclisin arka tarafındaki bu yeni yerde bize bir salon ve bir ofis tahsis edildi. Kütüphane koleksiyonu arttıkça öğrencilerimizin gece 22:00'ye kadar kütüphaneden yararlanmaları için kütüphaneyi açık tuttuk, öğrencilerimiz yarı zamanlı görevli olarak çalışmaya başladılar. Bu çok yeni bir uygulamaydı ve kütüphane geliştikçe çalışan öğrenci sayısı 50'yi geçmişti.

M.G.: Kütüphanenin bugünkü duruma gelmesi için hangi aşamalardan geçildi?

F.O.: Kütüphane kurarken üç önemli kararın alınması gerekiyordu: -Merkezi kütüphane ve fakülte bünyesinde kütüphane kurulması; -Açık veya Kapalı raf sisteminin uygulanması; -Kitapların sınıflandırma sisteminin seçilmesi. Öğretim üyelerinin çoğu fakülte kütüphanelerinin kurulmasını istiyorlardı. Türkiye şartlarında bu uygulama son derece masraflıydı. Bu, gerek koleksiyonun duplikasyonu ve gerekse bina ve personelin daha pahalıya mal olması demekti. Sayın Kemal Kurdaş'ın rektör olmasıyla bu tartışmalar Merkezi Kütüphane kurulması kararıyla sonuçlandı. ABD'de yaygın bir şekilde uygulanan açık raf sistemi uygun görüldü. Bu karar o tarihlerde Türkiye kütüphanelerine büyük bir yenilik kazandırmıştı. Sınıflandırma sistemine ise en gelişmiş ve gelişmeye açık olan 'Library of Congress' sistemi kabul edildi.

M.G.: Kütüphanede Bayan Natalle Isley'den başka yabancı elemanlar görev aldı mı ?

F.O.: Bayan Natelle Isley 1959'un Haziran ayında Türkiye'den ayrıldı. Yerine UNESCO'dan Mr. Donald Redmond, D. R. Kalia ve W. W. Bennett sırasıyla geldiler ve bu program 1965 yılında sona erdi. 1959 yılı Eylülünde izinli olarak, evvelce çalışmış olduğum Illinois Üniversitesi'ndeki kütüphaneye döndüm. İki yıl süresince yeni kurulan kütüphanenin ihtiyaçları üzerine tecrübe edindim ve bu konuda kendim hazırladım. 1961 Eylülünde Türkiye'ye döndüm.

F.G.: ODTÜ Kütüphanesinde UNESCO yardımından başka yardımlar var mıydı? Sizlere çalışmalarınızda Üniversite yönetiminin nasıl katkısı olmuştur?

F.O.: 1963 yılında şimdiki kampüse taşındık. Mimarlık Fakültesi'nin bir kısmını kütüphaneye tahsis ettiler. O zamanki rektörümüz Sayın Kemal Kurdaş'ın kütüphaneye ve kitaplara olan ilgisi kitap koleksiyonunun gelişmesine son derece yararlı olmuştur. Yurt içinden ve özellikle milletlerarası kuruluşlardan temin ettiği parasal yardımlarla kütüphane koleksiyonu hızla gelişmeye başladı. UNESCO yardımı bitmek üzereyken CENTO'dan OECD'den ve daha sonra AID'den yardımlar alındı. Bunların en önemlisi AID yardımıdır. Üniversiteye tahsis olunan 4.5 milyon ABD dolarının 1.5 milyonunu Sayın Kurdaş kütüphaneye ayırmıştır. O tarihlerde kitapların tanesinin ortalama 8-10 dolar olduğu düşünülürse bu para çok büyük bir miktardı. AID paranın kütüphanece kullanılabileceğini belirlemek için ABD'den bir uzmanı Türkiye'ye gönderdi. Illinois Üniversitesi Kütüphanecilik Bölümü Dekanı ve Kütüphaneler Müdür Dr. Robert Downs geldi ve gayet olumlu bir rapor yazdı. Raporunda kütüphanemizin batıdaki kütüphanelerden hiçbir eksiğinin bulunmadığına ve projenin gerçekleşmesinde herhangi bir sakınca olmayacağına dair garanti verdi. Proje sürecinde bu para son kuruşuna kadar kullanıldı. Kütüphaneye para bağışından başka kitap bağışları da yapılmıştır. Alman Hükümeti tarafından Alman kitaplarından oluşan bir koleksiyon, Amerikan yayınevlerinin geliştirdiği 'J.F.Kennedy Memorial Library' adı ile anılan bir koleksiyon ve Winston Churchill anısına İngiliz Hükümetinin yaptığı bağış, sayıları ve o günkü önemleri nedeniyle anılmaya değer.

F.G.: Kütüphane binasının yapımı nasıl gerçekleşti? Bu konuda ne tür katkılarınız oldu?

F.O.: Kütüphanenin koleksiyonu o kadar hızla çoğalmaya başladı ki Sayın Kurdaş bir kütüphane binasının süratle inşan edilmesini öngördü. Binanın batı standartlarında yapılması için özen gösterildi. Bizler çok şanslıydık, Behruz Çinici gibi bir mimar planları yapmıştı. Behruz Bey ABD'ye kütüphane binalarını incelemek üzere gitti. Aynı program dahilinde uzman Dr. A. F. Kohlman kütüphane binası konusunda yardımcı olmak üzere ODTÜ'ye davet edildi ve bir ay süreyle bu konuda çalıştı. Binayla ilgili rapor hazırladı. Bir yıl Behruz Bey ile planlar üzerine tartışıldı. Neticede Behruz Bey'in engin yetenekleriyle üstün bir bina ortaya çıktı. Öyle ki bir Alman dergisi olan "Bauen+Wohnen"in 1973 10. Sayısına kapak oldu ve aynı sayının içinde bina tümüyle tanıtıldı. Binanın tasarımında karşılıklı olarak fikirlerimizi söyledik ve neticeye ulaştık. Kütüphane binası iki aşamada gerçekleştirilecekti. 1. Kısım 1966'da başladı, 1967'de tamamlandı. Mimarlık Fakültesinden yeni binaya taşındık. Kütüphane taşınma işlemleri sanıldığı kadar kolay değildir. Kitapların sıralarının bozulmaması için raf ölçülerinde kasalar yaptırıldı ve öğrenciler iki bina arasında yan yana sıralanarak kitaplar elden ele geçirilerek yeni yerlerine yerleştirildi. Böylece batı standartlarına uygun hizmet veren, 12.000 m² kullanım alanlı, beş katlı bir binaya sahip olundu.

M.G.: Merkezi kütüphanenin dışında kurulan ve sizin yardımcı olduğunuz kütüphaneler var mı ?

F.O.: Evet. Gaziantep'te ODTÜ'ye bağlı olarak kurulan kampüsün kütüphanesinin kitapları ile Mersin'de kurulan Deniz Bilimleri Enstitüsü Kütüphanesinin kitaplarının bütün işlemleri ve kütüphanede görev alan memurların eğitimi kütüphanemizce yapılmıştır.

M.G.: Kütüphaneye personel alım politikanızı, öğrencilerle olan ilişkilerinizi ve bazı anılarınızı bize anlatır mısınız?

F.O.: Kütüphaneye iki tür personel alınıyordu. Uzmanlık dalı kütüphanecilik olanlar ve bunlara yardımcı personel. Ayrıca ODTÜ öğrencileri de saat hesabı çalışarak bazı görevleri üstleniyorlardı. Koleksiyon geliştikçe kütüphane Türkiye genelinde hizmet vermeye başladı. Diğer üniversitelerin M.S ve Ph.D. öğrencileri de bizden yararlanır oldular. Kütüphane personeli ile öğrencilerimiz öylesine kaynaşmışlardı ki adeta bir aile havası yaşanıyordu. Merhum Solmaz İzdemir her M.S. ve Ph.D. öğrencisiyle ayrı ayrı ilgilenir, dünyanın dört bir yanından onların istediği dergi, makale ve kitapları temin etmek için çalışırdı. Solmaz hepsinin ablasıydı. Sayın Kemal Kurdaş her hafta en az iki üç kez kütüphaneye uğrar ve misafirlerini iftiharla gezdirirdi. Bir sonbahar günü yağışlı bir havada kütüphanenin temeli atıldı. Genellikle Sayın Kurdaş misafirlere hitap ederdi. Temele harç döküleceği sırada döndü ve 'Füruzan Hanım haydi siz hitap edin' dedi. Ben çok duygulandım, konuşmam misafirleri ağlattı. Kurdaş 'Size konuşun dedim, bizi ağlatın demedim.' Dedi. O gün kütüphanenin temeline içinde benim ve Solmaz'ın adı olan kâğıtların konulduğu bir şişe yerleştirildi. Kütüphane açıldığında da açılışı bana yaptırarak çok onurlandırmışlardır.

F.G.: Emekli olduğunuz 1981 yılında kütüphane koleksiyonu ne durumdaydı ve yapmayı isteyip de yapamadığınız işleriniz oldu mu ?

F.O.: Emekli olduğum 1982 yılı sonunda kütüphane koleksiyonu yaklaşık 250.000 cilde erişmişti. Periyodik abone sayısı 2300 civarındaydı ve kütüphanede işleri yürütebilecek 40'ı profesyonel, geri kalanı yarı zamanlı çalışan olmak üzere toplam 85 personel vardı. Çalıştığım süreece gerçekleştirmeyi isteyip başarılı olamadığım işlerin başında 'Personel Özlük İşleri' gelir. Kütüphaneciliğin bir uzmanlık işi olduğunu üniversiteye kabul ettiremedim. Kütüphaneciler, üniversitenin diğer idari personeliyle aynı kategoride değerlendirildi. Bu yüzden ABD'ye kütüphanecilikte M.S. almak için gönderdiğimiz yedi öğrenciden hiçbiri döndükten sonra ODTÜ kütüphanesinde kalmadı. Başka müesseseler daha fazla para verdi ve onları aldılar. İkinci konu ise otomasyonunun sağlanamamasıdır. O zamanlar Türkiye'nin ve üniversitenin içinde bulunduğu şartlar ve üniversitemiz bilgisayar uzmanlarının gereken ilgiyi göstermemeleri bu işin gerçekleşememesine neden oldu. Kütüphane üniversitenin kalbidir. Kütüphanecilik okullarında ilk öğretilen de budur. 1980'li yılların olumsuz koşullarının bu kalbi yıprattığını üzülerek izliyorum. Gençlerin ODTÜ'ye ve değerlerine sahip çıkacağına inanıyorum.

*ODTÜLÜ Dergisi'nin üçüncü sayısında yayımlanmıştır.

ODTÜ Kütüphanesi Kurumsal Tarihçesi

ODTÜ Kütüphanesi, 1956 yılında, Birleşmiş Milletler'in bağışladığı 50 adet kitapla hizmet vermeye başlamıştır. 1957 yılında kütüphane personeli, ABD'de Kütüphanecilik dalında yüksek lisans eğitimi almış olan Furuzan Olşen ve Solmaz İzdemir'den oluşmaktaydı. 4 Ocak 1958 tarihinde, kütüphanenin çağdaş anlamda örgütlenmesini sağlamak için UNESCO uzmanı Natelle Isley Kütüphane müdürü olarak göreve getirilmiştir. Kütüphane'nin organizasyonuyla ilgili ana ilkeler çerçevesinde Mart 1958'de Amerikan Kongre Kütüphanesi Sınıflama Sistemi'nin uygulanmasına karar verilmiştir. Bu uygulamayla ODTÜ Kütüphanesi, bugün ülkemizde pek çok üniversite ve araştırma kütüphanelerinde kullanılmakta olan bu sistemi ilk kullanan kütüphane olma özelliğini kazanmıştır. 1959'un Temmuz ayında, UNESCO uzmanı Donald A. Redmond kütüphane müdürü olarak göreve getirilmiş, 1961 yılında Kütüphane'nin üçüncü müdürü olarak atanan UNESCO Uzmanı D. R. Kalia, döneminde üniversitenin kampüs içerisinde merkezi bir kütüphaneye sahip olması gerektiği fikri ortaya atılmış ve bu görüş Ekim 1961 tarihinde kabul edilmiştir. 1962'de dördüncü ve son UNESCO uzmanı William W. Bennett'ın kütüphane müdürü olarak göreve başlamıştır. Eylül 1962 tarihinde Türkiye'ye gelen Cornell Üniversitesi Kütüphane Müdürü Paul Wasserman, ODTÜ Kütüphanesi'nin gelişmesini inceleyerek bir rapor hazırlamıştır. Bu sayede Kütüphaneye AID/Cornell projesi kapsamında 30.500 USD'lik bir finansal destek sağlanmıştır. Kütüphane, bugünkü yerleşkeye 15 Eylül 1963 tarihinde taşınmış ve kütüphane binası yapılana kadar faaliyetlerini Mimarlık Fakültesi'nin bir bölümünde sürdürmüştür. Behruz Çinici'nin önderliğinde 1964 yılında merkezi kütüphane binasının mimari çalışmalarına başlanmış, 03.01.1966 tarihinde temeli atılmış, 30.06.1967 tarihinde tamamlanarak bugünkü yeni binaya taşınmıştır. Böylece ülkemizde çağdaş kütüphanecilik standartlarına uygun hizmet veren ilk kampus kütüphanesi kurulmuştur. Kütüphanenin kuruluş yıllarında koleksiyonunun oluşturulmasında yapılan bağışlar çok önemli rol oynamıştır. 1958'de İngiliz Hükümeti, 1959 yılında Amerikan Hükümeti kitap bağışında bulunmuştur. Kütüphane, yılda 25.000 USD olmak üzere dört yıl süren ilk önemli finansal desteği, 1960 tarihinde Birleşmiş Milletler'den almıştır. 1963'te Alman Hükümeti, 1964 tarihinde Amerikan Hükümeti, 1965 tarihinde İngiliz Hükümeti kitap ve dergi bağışında bulunmuştur. Bu yıllarda yapılan bağışlardan; J.F. Kennedy Memorial Library (220 cilt) ve Winston Churchill kitaplığı (1000 cilt) en önemlilerindendir.

1965 yılında Kütüphane müdürlüğüne vekaleten atanan Furuzan Olşen; 01 Ekim 1967’den Ağustos 1981 tarihine kadar aslen Kütüphane müdürü olarak çalışmıştır. Furuzan Olşen zamanında kütüphane koleksiyonu hızla gelişmiş, personelinin eğitimine büyük önem verilmiş, bu çerçevede bir kısım personel yurtdışında eğitime gönderilmiştir. Kütüphane binası 250.000 cilt kitap ve 2000 kişi alabilecek şekilde planlanmıştır. Ancak 1970’li yıllara gelindiğinde bina, hızla büyüyen koleksiyonu nedeniyle yetersiz gelmeye başlamıştır. Bu sebeple binanın ikinci kısmının yapılması 1973 yılında tasarlanmış, 1975 yılında da tamamlanmıştır.

1981-1988 tarihleri arası Kütüphane’ye Prof. Dr. Tekin Aybaş başkanlık etmiştir. 1981 yılında kütüphane organizasyonunda değişiklik yapılmış, bu değişiklik sonucu kütüphane personeli ve işlemleri dört ana bölüme ayrılmış ve her bölümün başına bir müdür yardımcısı getirilmiştir. Yeni düzenlemeye göre bu bölümler; okuyucu hizmetleri, enformasyon, teknik ve idari işler ile teknik işlemler olarak belirlenmiştir. 1982 yılında Kütüphane Müdürlüğü adı değiştirilmiş Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı olmuştur. 1988-1993 yıllarında Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı görevini Filiz Çermen yürütmüştür. Çermen zamanında kütüphanenin otomasyon çalışmalarına başlanmış, bu bağlamda, kitaplara ait bibliyografik kayıtların elektronik ortama aktarılması çalışmaları yapılmıştır. 1993-2007 yılları arasında Matematik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Karasözen Daire Başkanlığı görevinde bulunmuş; yönetimi süresince Kütüphane'nin otomasyona geçirilmesi, elektronik kitap ve dergi koleksiyonunun geliştirilmesi ve Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu'nun (ANKOS) kuruluş ve gelişim çalışmalarını gerçekleştirilmiştir.

Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ile Kütüphane’nin birlikte çalışarak yaptıkları incelemeler sonunda büyük kütüphane otomasyon sistemlerinden biri olan Virginia Tech Library Systems (VTLS) 1995 yılında kullanılmaya başlanmıştır. İlk aşamada 1980 sonrası kitapların bibliyografik künyeleri kütüphane otomasyon sistemi aracılığıyla yerleşke içinden ve dışından erişime açılmıştır. Dünyada elektronik ortamdaki gelişmelere paralel olarak, Türk kütüphaneleri arasında ilk defa ODTÜ Kütüphanesi’nde yerleşke içinden elektronik veritabanlarına erişim sağlanabilen CD-ROM ağı kurulmuştur.

Türkiye’de kaynak paylaşımı konusundaki çalışmalara önderlik eden ODTÜ Kütüphanesi, Hacettepe, Gazi ve Bilkent Üniversiteleri ile bir araya gelerek CD-ROM ve dergi aboneliklerinin ortak yürütülmesi kararını almıştır. 1998’de başlayan ortak kaynak paylaşımı çalışmaları doğrultusunda, basılı kaynakları da ortak kullanma ile ilgili yeni bir projeye başlanmıştır. Bu kapsamda 2000 yılında da ULAKBIM, Hacettepe, Gazi ve ODTÜ arasında yapılan bir anlaşma sonunda OBES (Ortak Belge Sağlama) projesi hayata geçirilmiştir. Üniversiteler arası işbirliği çalışmaları 2000’li yıllarda hız kazanmış; Hacettepe, Gazi, Bilkent ve ULAKBİM ile yapılan görüşmeler sonunda Türkiye’de ilk konsorsiyum ANKOS (Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu) adı ile kurulmuş ve konsorsiyumun başkanlığını uzun yıllar ODTÜ Kütüphanesi üstlenmiştir. 2000 yılında kurulan konsorsiyum 12 üye kurumun üç veritabanına ortak aboneliğiyle çalışmalarına başlamıştır. ANKOS bugün 180 üniversite ve araştırma kurumunun üye olduğu, 50’ye yakın çalışanı ile uluslararası alanda da yerini almış bir konsorsiyumdur.

2001 yılında ODTÜ Kütüphanesi; Dünya Bankası ve Maliye Bakanlığı tarafından ortaklaşa yürütülen “Sürekli Kalite Geliştirme ve Kamu Bütçeleme Sisteminin Yeniden Yapılandırılması Projesi” çerçevesinde altı pilot kurumdan biri olarak seçilmiştir. Kütüphanenin misyonu, vizyonu, amaçları, hedefleri ve eylem planları oluşturulmuştur. Bu doğrultuda beş yıllık stratejik plan çalışmalarına başlanmış ve Performansa Dayalı Bütçeleme Sistemi oluşturulmuştur.

2003 yılında Üniversite bünyesinde üretilen lisansüstü ve doktora tezlerinin elektronik ortamda ulusal ve uluslararası erişime açılması amacıyla yönerge hazırlanmış ve Üniversite Yönetim Kurulu’nca onaylanmıştır. Böylece ODTÜ Kütüphanesi, ülkemizde bir ilke daha imza atarak açık erişimli elektronik tez arşivini kurmuştur. Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı görevine, Şubat 2007 tarihinden itibaren Cevat Güven getirilmiştir. Güven, 2007 yılı Mayıs ayından itibaren ODTÜ’nün kurucusu olduğu ANKOS’ta (Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu) yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş,ANKOS’un 27  Ocak 2012 tarihinde dernekleşmesi sürecinde kurucu üye olarak yer almış; halen yönetim kurulu üyesi olarak görevini sürdürmektedir.

Engelli kullanıcıların kütüphaneden daha etkili yararlanmalarını sağlamak üzere, kapı geçişleri akıllı hale getirilmiş ve görme engelli kullanıcılar için LCD ekrana bağlı cihazla hizmet verilmeye başlanmıştır. 2011 yılında mobil kütüphaneye geçilmiş, cep telefonları ile kütüphane hizmet ve kaynaklarına erişilmeye başlanmıştır. Aynı yıl Millennium’un katalog taraması modülüne QR code entegrasyonu yapılarak, katalog kayıtlarına cep telefonu ile doğrudan erişim olanağı sağlanmıştır. Kütüphanede; ödünç verme, koleksiyon yönetimi ve güvenliği ile envanter çalışmalarını daha hızlı yürütülebilmek amacıyla 14 Aralık 2011 tarihinde RFID sistemi (LibREF) kurulmuştur. Kullanıcılar için dijital emanet dolapları 2012 yılında hizmete sunulmuştur.

Kütüphanenin gerçekleştirdiği yazar çalıştayı, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ile birlikte ilk kez canlı yayınla paylaşılmıştır. Kütüphanenin ödünç verme hizmeti kapsamında, meydana gelen gecikme bedellerinin, kredi kartı ile veya uzaktan ödenebilmesi ile ilgili gerekli alt yapı oluşturulmuş ve 2013 yılında hizmete sunulmuştur. Kullanıcıların ödünç verme işlemlerini kendi kendilerine yapabilmelerini sağlamak amacı ile self-check kioskları 2015 tarihinde hizmete sunulmuştur. Kütüphane ana binasında yer alan süreli yayınlar yeni arşiv binasına 2015 yılında taşınmış ve öğretim elemanlarına tarama yapılarak yayın paylaşımı başlatılmıştır. 02 Mart 2015 tarihinden itibaren Rezerv Salonu kullanıcılara 24 saat hizmet vermeye başlamıştır. Nisan 2017 tarihinden itibaren kullanıcıların akademik dönemlerde, kütüphaneden daha çok yararlanmalarını sağlamak üzere, hafta sonu açık tutulma süresi 23.30’a uzatılmış; dini ve resmi bayram günlerinde kapalı gün sayısı azaltılmıştır. Haziran 2017 tarihinden itibaren Kütüphane ana binası final dönemlerinde 24 saat hizmet vermeye başlamıştır.