KATEGORİLER
 Ana Sayfa
 Araştırmalar  
 Sınıflar  
 FAQ
 Linkler
 Bağlantılar
HASTALIKLAR
 ALZHEIMER
 BÖBREK YETMEZLİĞİ
 GDG (GMF)
 HEPATİT C
 HİPERTANSİYON
 KALP & DAMAR
 KANSER
 KANSIZLIK  
 KUŞ GRİBİ
 ŞEKER HASTALIĞI
 VEREM  
 SAĞLIK VE GIDA
 DIABET
 OMEGA
 WELNESS 1  
 WELNESS 2
 ANTIAGING  

 

 

Yüksek Tansiyon

Yüksek tansiyon damarlarda seyreden kanın damar duvarlarına fazla basınç yapması durumudur. Kanın, yol aldığı damar boşluğunda birikerek damar duvarlarına basınç yapmasıyla oluşan yüksek tansiyon her zaman kendisini net ve açık bir şekilde ifade etmez. Zira çoğumuz yüksek tansiyon belli düzeyleri aşmadıkça onu fark etmez. Kalp normal şartlar altında iç boşluklarında bulunan kanı kasılarak damarlara pompalar. Kasılma anında damarlara fırlatılan bu kanın damarlara uyguladığı basınç, pompalamanın neden olduğu itme etkisinden dolayı fazladır. Bu basınca yada tansiyona yüksek tansiyon adı verilir. Damarlarda kalp tarafından pompalanan ve belli bir basınçla gerektiği organ doku ve hücrelere ulaşan kanın sonradan kullanılmayan kısmı geriye çekilerek tekrar kalp boşluklarının içine dolmaya başlar. Bu geri çekilme esnasında kanın damarlara yapacağı basınç doğal olarak daha düşük bir basınçtır. Buda küçük tansiyon yada diastolik tansiyon olarak adlandırılır. Yani kanın kalbin kasılmasıyla pompalanarak damarlara fırlatıldığı anda oluşan kan basıncı sistolik yada büyük tansiyon, kanın hücrelere ulaştıktan ve kullanıldıktan sonra arta kalan kısmının geriye çekilerek tekrar kalp boşluklarına dolmaya başladığı andaki basınç ise diastolik yada küçük kan basıncı olarak adlandırılır. Normal tansiyon 12/8 yani büyük(sistolik) tansiyon 12 ve küçük yani diastolik tansiyon ise 8'dir. Ne zaman ki bu rakamlar 13/9 ve üzerine çıkar o zaman hiper tansiyon veya yüksek tansiyon dediğimiz rahatsızlık ortaya çıkar.

            Yüksek tansiyon'un en önemli nedeni gene, oksidasyonun neden olduğu toksik iltihap yapıcı radikallerdir. Oksidasyon'un strese, yanlış yaşam stiline ve yanlış beslenmeye bağlı olarak veya genetik nedenlerle aşırı düzeyde şekillenmesiyle fazla miktarda toksik radikal ortaya çıkar. Bu toksik radikallerin fazlası damar duvarlarının iç yüzeyine yapışarak bu yüzeylerde birikir ve damar çeperini adeta çamaşır makinalarının iç cidarlarındaki kireçlenmeye benzer şekilde daraltır. Çeperi, iç cidarı daralmış olan damar boşluğunda kanın eskiden olduğu üzere daha rahat şekilde ilerlemesi mümkün olmaz. Bu nedenle kan akımı yavaşlayarak damarda birikmeye başlar. Bu şekilde basıncı artan kanın damar yüzeyine yaptığı basıncının artması ile yüksek tansiyon oluşur. O halde çözüm  açık ve nettir. Oksidasyonun fazla oluşmasını engellemek, oksidasyonu kontrol altına alacak önlemleri uygulamak, oksidasyon sonrasında oluşan toksik radikallerin vücutta birikmesini engellemek, onları vücut dışına atarak zararlı etkilerinden dolaşımı korumak gerekir. Oksidasyonu baskılamanın ve sonrasında oluşan toksik radikalleri damar çeperlerinde birikmesiz vücut dışına atmanın en etkili yolu ya doğal yollarla antioksidantı bol gıda maddelerini tüketmek yada antioksidant tablet kullanmaktır. Şayet doğal beslenme olanaklarınız kısıtlı ise her zaman taze meyve ve sebze tüketme olanaklarına sahip değilseniz antioksidant tablet kullanmaya yönelin. Şayet doğal beslenme koşullarınız elverişli ise o zaman tabletleri tercih etmeyin. Zira diğer kısımlarda da sıkça değindiğim üzere antioksidant maddeler birbirleri ile ve başka maddelerle birlikte iken birbirlerinin etkilerini artırarak vücut için çok daha etkili, çok daha yararlı hale gelir. Buna karşılık izole ve saf halde kullanıldıklarında aynı etki ve başarı beklenemez. Taze meyve ve yeşil yapraklı sebzeler bol miktarda antioksidant C ve B vitaminleri içerdiğinden antioksidantları bol miktarda almak için gene en sağlıklı beslenme şekli olarak karşımıza çıkmaktadır.

           Yüksek tansiyon'un kontrol altına alınmasında bir diğer koruyucu önlemimiz ve tedavi yöntemimiz bol miktarda omega 3 yağlarını tüketmektir. Yukarıda söylediğimin aksine, omega 3 yağları tek başına tablet olarak yani saf ve izole halde alırsanız etkisinden bir şey kaybetmez. Yani mutlaka bu yağları doğal beslenme yoluyla almanız şeklinde bir zorunluluk yoktur. Hatta gizli yüksek tansiyonunuz varsa yada gerçekten dikkate değer yüksek tansiyon, bu durumda şayet bir başka kan sulandırıcıda kullanmıyorsanız omega 3 tabletten her gün 2-3 adet almanız oldukça yararlı olacaktır. Omega 3 yağların yüksek tansiyonu engelleyici ve tedavi edici etkileri iki şekilde olur. Birinci etki şekilleri doğrudan bu yağların damar çeperlerine olan genişletici etkisidir. Damar çeperlerinin omega 3 yağlarla genişlemesi sonrasında kan daha rahat damarlarda akma fırsatı bulur. Bu sayede kanın damar çeperlerine yaptığı basınç ta azalalır. Omega yağların hipertansiyona karşı koruyucu ikinci etkileri ise oksidasyon'u baskılayıcı etkileridir. Oksidasyon'u baskılayan ve toksik radikal oluşumunu azaltan prostoglandin E1 adlı yararlı hormonların üretimini artırmak ve tersine oksidasyonu ve zararlı toksik radikal oluşumunu artıran prostoglandin E 2 hormonlarının üretimini de baskılayarak toksik radikallerin damar iç çeperlerinde birikmesini engellerler. Böylelikle damar daralmasını yani atherosklerosis durumunu ortadan kaldırır ve yüksek tansiyon'u tedavi etmiş olurlar. Ancak omega 3 yağlar hakkında bir noktayı belirtirsem bu kafanızı hayli karıştıracaktır. Gene de bunu bilmek ve omega 3 yağları ona göre tüketmek zorundasınız. Her ne kadar bu çok yararlı yağlar oksidasyonu baskılıyor ve toksik radikal üretimini baskılıyorsa da maalesef bu yağlarla ilgili kısımda da belirttiğim üzere kendileri parçalanarak toksik radikal'e dönüşebiliyor. İşte bu gizli ve hassas noktayı bertaraf etmek ve omega 3 yağların toksik radikal'lere dönüşmeksizin sadece antioksidant olarak etkimelerini sağlamak amacıyla omega 3 tabletleri beraberinde E vitamin tableti veya herhangi bir antioksidant tabletle birlikte alın. Tablet değil de doğal yollarla omega 3 aldığınızı varsayalım. Yani haftada en az dört kez yağlı balık eti tüketiyorsunuz. Şayet sadece yağlı balık eti tüketiyorsanız yanlış. Yağlı balık etini yeşillikle veya hemen takibinde taze meyve ile tüketmek zorundasınız. Aksi takdirde omega 3  yağların mucizevi yararlı etkileri yerine zararları ile karşı karşıya kalabilirsiniz.

 

Önemli!!!

Omega 3 yağları yani DHA ve EPA adlı eikosonoidleri tablet yada doğal beslenme yoluyla alırken sakın beraberinde antioksidant kullanmayı ihmal etmeyin. Aksi tadirde  yararlı ve antioksidant olarak bildiğiniz bu yağlar tersine oksidant olarak size zarar verebilecektir. O halde sağlıklı bir yaşam ve yüksek tansiyondan korunmada;

 

                                    Omega 3+antioksidant

 

            Yüksek tansiyon her zaman kendisini açık ve net olarak belli etmez. Şayet 14/9'un üzerine çıkarsa mide bulantısı, baş dönmesi, yorgunluk, baş ağrısı, kalp çarpıntısı ve halsizlik şeklinde birey yüksek tansiyonu olduğunu anlayabilir. Ancal 14/9'un  altında yani 13/9 veya 13/8 olduğunda gene yüksek tansiyon olmasına karşılık birey, baş dönmesi, bulantı, çarpıntı gibi bir rahatsızlık hissetmediğinden daha doğrusu vücut bunu kaldırabildiğinden ve herhangi bir arazla buna cevap vermediğinden fark etmeksizin bu yüksek tansiyonla yaşamaya devam eder. Bu nedenle hiç olmazsa iki ayda bir yapılan tansiyon ölçümleriyle birey yüksek tansiyon'u olup olmadığını belirlemelidir. Özellikle bu tür ölçümler gizli hipertansiyon'u haber vermesi açısından son derece gereklidir.

            Hipertansiyon'un önlenmesindeki başlıca korunma mekanizmanız damar sertliğinizin giderilmesi olacaktır. Yukarıda da değindiğim üzere oksidasyon'un zararlı iltihap yapıcı toksik radikalleri damar iç çeperinde birikerek damarın çapını daraltır. Damarların iç yüzeyinde birikerek damar çeperinin daralmasına yani damar sertliği(atherosklerosis)e neden olan sadece oksidasyon'un zararlı maddeleri değildir. Ayrıca kemik gelişimi ve dayanıklığı için son derece yararlı bir madde olan kalsiyum da fazla alındığı takdirde damarların iç yüzeyinde birikerek damar daralmasına ve buna bağlı olarak ta yüksek tansiyona neden olabilmektedir. Bu nedenle kemik sağlığımız için gerekli olan kalsiyum'u bol miktarda almaya dikkat edeceğiz. Özellikle kırklı yaşlardan sonra 133-1500 mg arasındaki bol kalsiyum alımı kemik erimesini geciktirmek açısından son derece yararlı olacaktır. Ancak az önce de ifade ettiğim üzere bu bol miktarlar kesinlikle abartılmamalıdır. Yani kırklı yaşların üzerinde kemik erimesi riski artıyor diyerek 1500 mg'ın üzerinde kalsiyum alımı belki kemik erimesini engellerken diğer tarafta damar daralması ve damar sertliğine neden olarak yüksek tansiyona neden olmaktadır. Ayrıca kalsiyum'un abartılı şekilde çok fazla alımı zaten kalp kasında fazla çarpıntıya halk arasında da bilinen tabiriyle taşikardia'ya neden olur. Kalsiyum gibi sağlığımız açısından son derece yararlı olan C vitaminin de abartıya varan fazla alımları aynı şekilde olumlu etkisi yerine damar daralması ve sertliğine neden olarak yüksek tansiyon'a yol açabilmektedir. Ancak burada çok hassas bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Kalsiyum ve C vitamininin her ikisi de vücut için gerçekten vazgeçilmez son derece yararlı fonksiyonlara sahipken hem yetersizliği hem de çok fazla alınmaları vücuda yararları yerine zararlarını getirmektedir. C vitamininin normal miktarlarda yani 75-80 mg/gün bilemediniz 200-500 mg/gün alımları damar sertliği ve yüksek tansiyon başta olmak üzere soğuk algınlığı, bağışıklık sisteminin çökmesi şeklindeki rahatsızlıkları gidermektedir. Buna karşılık 1- 2 gram gibi abartılı miktarlarının aylarca ve yıllarca tatbik edilmesi, tersine damar daralması ve yüksek tansiyona neden olabilmektedir. Bu nedenle damar daralmasına karşı C vitamini diyoruz. Ancak en fazla 500 mg/gün miktarının hem damar sertliği ve yüksek tansiyon'a karşı korunmada hem de C vitamininin kemik sağlığını, bağışıklık sistemini güçlendirici diğer yararlı etkilerini sağlamada yeterli olacağını bilmeliyiz.

 

C vitamini    ----------->  damar sertliği ve yüksek tansiyon için günde en fazla 500 mg

                                            

Günde 500 mg'dan fazla C vitamininin uzun süreler boyunca alınması tersine

             |

C vitamininin damar iç yüzeyinde birikmesi  ---->  Damar sertliği(Atherosklerosis)

 

                                  |

                                                                                         Yüksek Tansiyon

                                                                                  

Aynı şekilde fazla miktarların alımına abartılı şekilde kaçmaksızın kalsiyum alımı da normal sınırlar içinde olmak kaydı ile damar çeperini genişletmek ve damara elastikiyet kazandırmak suretiyle damar sertliğini ve yüksek tansiyonu gidererek son derece olumlu etkide bulunur. Ancak bu abartılı olmayan kalsiyum miktarı günde 800-1000 mg'dır. Kırklı yaşların üzerindeyseniz kemik erimesi riskini de hesaba katarak bu miktarı 1300-1500 mg yapabilirsiniz. Ancak bu miktarların üzeri kemik erimesine karşı koruyucu etki yaparken diğer taraftan damar sertliği ve yüksek tansiyon'a neden olacaktır. Bu önemli noktaları sakın unutmayın!

 

     Kalsiyum      -------->   Günde 800-1500 mg alınması

 

                                    Damar sertliği ve yüksek tansiyon'un önlenmesi

 

                                    Kemik erimesine karşı koruyucu etki                                                

 

Kalsiyum        ----->  Günde 1500 ve 2000 miktarların üzerinde alımı

 

                                             Damar sertliği ve yüksek tansiyon

 

           Selenyum: Özellikle yüksek tansiyon'u olan bayanlarda selenyum'un yüksek tansiyon'u giderici etkisi oldukça fazladır. Hatırlayacağınız üzere selenyum antioksidant olarak etkiyip oksidasyon sonunda oluşan zararlı toksik radikalleri vücut dışına atarak damar yüzeyinde birikmesini engellemek suretiyle yüksek tansiyon'u giderir.

 

            Coenyme Q10(Koenzim Q10): Günde her bir 50 mg iki adet tablet yüksek tansiyon'un giderilmesinde yeterlidir.

            Magnezyum: Tek başına tablet olarak ta alabilirsiniz yada kendisinin içinde bulunduğu bir mineral kompleks halinde de bu minerali alabilirsiniz. Magnezyum'un içinde yer aldığı vitamin-mineral kompleks tabletleri kullandığınız takdirde magnezyum dışındaki başka mineral ve vitaminlerden de yaralanma imkanı bulacağınızdan şahsen mineral ve vitamin kompleksleri ile bu minerali alma yolunu öneririm. Günde 350 mg alımı yüksek tansiyon'un giderilmesinde yeterlidir.

            Arginine: Bir amino asit (proteinin yapı taşı) olup günde 2 gram alınması kan basıncını düşürerek yüksek tansiyon'a karşı korur.

            Omega 3 yağlar: Antioksidant olarak toksik radikallerin damar iç yüzeyinde birikmesini engelleyerek yüksek tansiyon'un giderilmesinde oldukça etkilidir. Bu yağların sadece damar sertliği ve yüksek tansiyon'u giderici etkisi olmadığını bunun yanında Alzheimer, Parkinson, stres ve depresyon, osteoporosis, kanser, rufle, iltihaplanma gibi pek çok hastalığa karşı tedavi edici ve koruyucu etkisi olduğunu belirtirsek omega 3 yağların sağlığımız açısından ne denli yararlı ve vazgeçilmez olduğunu da belirtmiş oluruz. Günde 2-3 tablet alınması damar sertliği ve yüksek tansiyon'un giderilmesi için son derece yararlıdır.

                    

            Ancak gerek C vitamini ve kalsiyum, gerekse de Omega 3 yağlar, koenzim Q10 ve Selenyum'la arginin ve magnezyum bunların hepsi bir paket programdır. Yani hepsini bir arada her gün gıda veya tablet halinde birlikte vücuda aldığınız takdirde damar sertliğine karşı etkili bir tedavi uygulamış olursunuz. Ancak bu şekilde yüksek tansiyon'u daha rahat bir şekilde kontrol altına almış olursunuz. Sadece bunlarda yetmez. Diğer taraftan aşağıdaki faktörleri elemek, hayatınızdan çıkarmak zorundasınız.

·         Fazla yağlı özelliklede hayvansal yağlı gıdalar.

·         Alkol

·         Stres

·         Sigara

·         İnaktif, spordan uzak yaşam

·         Fast food

·         Çok fazla kalsiyum ve C vitamini alımı

·         Omega 3, balık ve su ürünleri, sebze ve meyve yönünden fakir beslenme.

 

Yüksek tansiyon'u kontrol altında tutmak için mutfağınızda bol miktarda bulundurulması ve tüketilmesi gerekli gıda maddeleri;

 

Taze meyveler;

Kavun

Karpuz

Şeftali

Kiraz

Portakal

Kivi

Mandalina

Greyfurt

Limon

Ananas

Böğürtlen

Çilek

Kayısı

Üzüm

Muz(potasyum yönünden zengindir ki bu mineral de yüksek tansiyon'un giderilmesinde oldukça etkilidir)

Somon

Ton

Uskumru

Palamut

Hamsi

Levrek

Lüfer

Çinekop

Uskumru

Omega 3 tablet(başka kan sulandırıcı kullanılmıyorsa)

Sardalya

Mercimek

Soya fasulyesi(soya fasulyesi ve tüm diğer soyalı ürünlerdeki soya proteinleri damar sertliğini giderici ve yüksek tansiyon'u kontrol altına alıcı etkiye sahiptir. Unutmayın. Soya proteinleri kolesterol'ü düşüren, kalp ve dolaşım sistemi için son derece yararlı olan bitkisel proteinlerdir. Yani sadece içerdiği östrojen'lerle menapoz'un kontrol altına alınmasında ve içerdiği kalsiyum'la kemik erimesinin kontrol altına alınmasında etkili olmakla kalmayıp ayrıca damar sertliğini gidererek yüksek tansiyonu da önleyici etkiye sahiptir).
 

Sarımsak

Soğan

Yeşil biber                                İsoflavon'lar: Damarları genişleterek doğrudan  

Zencefil                                    tansiyonu düşürücü etkide bulunurlar. Bu yüzden

                                                yüksek tansiyonun kontrol altına alınmasında son

Kişniş                                       derece etili ve yararlıdır.

Keten tohumu

Tarçın

Bakla

Bezelye

Nohut

Kepek unu(öğünler arasında alınacak)

Havuç(içerdiği A vitamini tansiyonu düşüren bir vitamindir)

Salatalık

Ispanak

Domates

Az yağlı süt ürünleri

Ekstra zeytinyağı

Patates

Yeşil yapraklı tüm sebzeler

Enginar

Kereviz (özellikle enginar ve kereviz bir numaralı kalp ve damar dostudur. Hem kolesterol'ün hem de tansiyon'un düşürülmesinde oldukça etkilidir.)

Brokoli

Brüksel lahanası

Kepekli ekmek

 

            Nihayet düzenli yapılan spor. Yani bilinçli beslenme ve egzersiz ile oluşturulan ve yukarıdaki yaptırımları eksiksiz olarak uygulayan bir yaşam stili ile yüksek tansiyon'u düşürebilir ve kontrol altına alabilirsiniz. Unutmayın.! Yukarıda önerdiklerimi yapmakla sadece yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalıklarına karşı korunmakla kalmış olmayacak aynı zamanda kemik erimesi, stres ve depresyon, Alzheimer, Parkinson, böbrek yetmezliği ve karaciğer hastalıklarına karşı da koruyucu bir yaşam stili geliştirmiş olacaksınız.

 
 
HABERLER
 
Powered by İshak AKINCIOĞLU