Anubias barteri’nin doku kültürü yöntemi ile çoğaltılması çalışması

 

Bu çalışma Orta Doğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümünde Prof. Dr. Zeki Kaya danışmanlığında Zeynep Ahsen Koçer tarafından yüksek lisans tezi olarak planlanmıştı. Ancak işler yolunda gitmeyince aynı tez konusu çerçevesinde başka bir bitkiye yönlenildi. Başlangıçta tezin amacı, doku kültürü laboratuarında bir su bitkisini çoğaltabilmek için gerekli şartların geliştirilmesi idi. Bu amaç kapsamında akvaryum ortamında yavaş büyüme gösteren Anubias barteri bitkisinin çoğaltılması hedeflendi. Aşağıda doku kültürü yönteminin laboratuarda nasıl gerçekleştirildiği fotoğraflarla aşama aşama gösterilmektedir. 

 

Tez çalışmasının yürütüldüğü ortam Biyoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr. Zeki Kaya tarafından yönetilen  Bitki Genetiği ve Doku Kültürü Laboratuarı

Çalışmanın başında Zeynep kullanacağı tüm materyalleri masasına dizdi. İlk aşamada bitkinin içinde gelişeceği sıvının hazırlanması gerekiyordu.

Sıvının ilk maddesi MS’ den gerekli miktar hassas dijital terazide tartılarak distile suyun içine karıştırılmaya hazır hale getirildi.

MS distile suyla karıştırılmak üzere ufak bir kavanoza kondu. Sıvıyı karıştırmak üzere içinde mıknatıs bulunan ufak bir kapsül atıldı. Daha sonra bu kavanoz manyetik alan oluşturarak sıvı içindeki kapsülün dönmesini sağlayan aletin üzerine kondu. Alet çalıştırılınca sıvı karıştırılmaya başladı.

Yetiştirme sıvısının içine katılacak olan diğer sıvıları kendi kaplarından uygun miktarlarda kavanoza koyabilmek üzere hacim ayarlı pipetler kullanıldı.

 

 

Sıvı hazırlandıktan sonra son aşamada pH’ı control edildi ve her kavanozdaki sıvı doku kültürü için uygun olan 5.6 pH seviyesine getirildi.

Yetiştirme sıvısını steril etmek üzere düdüklü tencere esasına dayalı olarak çalışan alet kullanıldı.

 

 

Hazırlanan sıvılar kavanozların kapaklarına bir bant yapıştırılarak içeri yerleştirildi. Bantlar üzerinde ilk yapıştırıldıklarında görünmeyen bir yazı bulunuyor. Bantlar basınç altında ısıtılınca, işlemin işe yaradığını gösteren yazı, belirgin şekilde okunabilir hale geliyor.

Aletimizi aynı düdüklü tencereyi kapatır gibi kapatıp ısıtmaya başladık.

Isıtma sterilizasyonu tamamlanan ve oda sıcaklığına düşen kavanozları dondurmak üzere buzdolabına koyduk. Dolabın yan yüzünde Cüneyt Arkın’ın Dünyayı Kurtaran Adam filminin orijinal afişi görülüyor. Isıtma ve dondurma aşamaları saatler aldığından bu gibi şeylerle ilgilenmek sıkıntılı havayı dağıtabilir.

 

 

Resimde görülen oda bitki üzerinde çalışmalar yapılabilecek steril edilebilen bir ortam.

 

 

 

Odanın sterilizasyonunu mor ötesi ışık veren lamba sağlıyor. Lambanın camı kuartzdan yapılmış dolayısıyla mor ötesi ışığı süzmüyor. Bununla beraber odanın dış çepherleri normal camdan yapıldığından mor ötesi ışığın dışarıyı etkileme riski azalıyor.

 

Sterilizasyon sırasında (lamba yanarken) odada kimse bulunmuyor.

 

 

 

 

 

 

Kesilen parçalar antioksidan sıvının içinde bekletiliyor. Zira kesilen  anubias çok kolay kahverengileşiyor.

 

 

 

Kesilen parçalar çamaşır suyu çözeltisinde steril edildiler. Daha sonra steril odada cam muhafazaların içi, buzdolabından çıkarılan yetiştirme sıvısı ile dolduruldu. Kesilen ve sterilize edilen anubias parçaları ağdalaşmış sıvının üzerine bırakıldı ve kapakları kapatıldı. Her cam muhafaza içinde anubias rizomundan, yaprağından ve yaprak sapından örnekler konuldu.

 

Değişik miktarlarda kombinasyonlardan oluşmuş yetiştirme sıvısı örneklerini muhafaza eden 18 adet kap, lab içindeki, sıcaklığı sabit izole bir odada rafa yerleştirildiler. Böylece bekleme aşamasına geçildi.

 

 

 

Dört gün sonra büyük bir hevesle kapları kontrole gittim ama manzara çok keyifsizdi. Özellikle rizom parçalarının üstleri fungus kaplanmıştı. Sap ve yapraklarda nisbeten daha az fungus oluşumu vardı. Bu kirlenme sebebi ile ilk deneme başarısızlıkla noktalanmış oldu.

Bazı kaplarda fungus oluşumu diğerlerine kıyasla çok daha fazla idi. Kaplarda oluşan kirlenme yetersiz sterilizasyon sonucu oluşmuş olduğu tahmin edildi. Bitkiyi aşırı steril etmenin bir diğer sonucu da bitkinin rejenerasyon özelliğini yitirmesi olabiliyormuş.

Kaplara uzaktan bir bakıp kurban olan anubiasların üzüntüsü ile ilk denemeyi bitirmiş olduk. Daha sonra bir kaç deneme daha yapıldı ancak aynı olumsuz sonuçların alınması üzerine sucul bitki yerine ODTÜ Kampüsünde yetişen bir ardıç cinsi ile devam edilmesine karar verildi.

 

ANA SAYFA