Tarihçe   |   Türk Psikologlar Derneği   |   Röportajlar Ana Sayfa  
Prof. Dr. Nuran Karancı
Orta Doğu Teknik Üniversitesi

Röportajı yapanlar: Kadir Aşar, Çiğdem Sağır


      Klinik psikolojinin bugünkü durumu ile öncesini karşılaştırabilir misiniz?

      1980 yılında doktoramı bitirip Türkiye'ye geldiğimde ilk gözüme çarpan sorun uzman klinik sayısının çok az oluşuydu.Dört sene okuyup mezun olmuş psikologlar hastanelerde çalışıyordu.Zaman içinde yüksek lisans yapan öğrenci sayısı arttı dolayısıyla hizmet verebilecek uzman sayısı da fazlalaştı.Böylelikle hem hizmet alanında hem de eğitim alnında gelişmeler yaşandı,buna ek olarak Türkiye'ye özgü araştırmaların sayısında da artış oldu.Bu ilerleme kaçınılmazdı.


      Kamusal alandaki gelişmeler nelerdir?

      Klinik psikoloji bağımsız bir meslek olrak yeni yeni tanınmaya başlandı.Daha çok gelişme için meslek odaları kurulmalı, yasa ve yönetmelikler düzenlenmeli ve denetimler arttırılmalı.Kimin ne iş yapacağı nasıl yapacağı tam olarak tanımlanmadığı için denetimsiz şekilde çalışan bir sürü danışmanlık merkezleri var.Aslında büyük bir çelişki var yaşanan.Bir yanda kendini tanıtmaya çalışan yeni bir alan diğer yanda henüz bir yasa bile yok.


      Klinik psikolojiye bakış açısı nasıl?

      Klinik çok popüler bir alan eskiden berifakat daha fazla tanınmaya başlandı. Bilmeden, tanımadan klinik psikoloji alanına kayan öğrenci sayısında azalma var.Ayrıca şu son zamanlarda endüstri psikolojisi alanına büyük bir rağbet var.


      Toplumun klinik psikolojiye bakış açısı nasıl?

      Büyük şehirlerde özellikle İstanbul, Ankara,İzmir gibi yerlerde klinik psikolojinin ne olduğu, nasıl hizmet verdiği anlaşılmaya başlandı.Fakat Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da hala psikiyatri ve ilaç tedavisi çok yaygın bir şekilde uygulanıyor.

      Ağustos depreminden sonra psikologların adı çok duyuldu.Bu olayla birlikte hem halk psikologları tanıma fırsatı buldu hem de psikologlar böylesi özel durumlarda neler yapabileceklerini görme fırsatı edindiler.


      Bize bir anınızı anlatır mısınız?

      1980 yılında Türkiye'ye geldiğimde hastanede çalışmak istedim. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinin Psikiyatri bölümünde tezimi anlatıyorum.Herkes çok sıkılıyor.Bitirdiğimde konuyla ilgili bir soru beklerken birden içlerinden birisi 'Bırak şimdi sen bunları kızım,evli misin bekar mısın?'diye sordu.Ona göre alacaklarmış işe çünkü kadınlar evlenince işlerinden uzak kalıyorlar!