Tarihçe   |   Türk Psikologlar Derneği   |   Röportajlar Ana Sayfa  
Haluk Özbay, Psikiyatrist

Röportajı yapanlar: Meryem Esma Dağlı, Çiğdem Sağır


      Psikiyatrinin dünü ve bugününü kısaca karşılaştırabilir misiniz?

      Psikiyatrinin gelişimi 1950'lerden sonra psikotik ilaçların bulunması ile hız kazanmıştır. Tedavi etkinliği artarken psikiyatrinin çalışma mekanları da değişti. Örneğin, daha önceleri akıl hastalıkları hastaneleri sürekli ayrı merkezler olarak düşünülürken, normal hastaneler bünyesinde psikiyatri servisleri kurulmuş ve bu servisler hastanelerin bir parçası olmuştur.


      Psikiyatristler ve psikologlar birlikte çalışmalı mı? Avantajı, dezavantajı nedir bunun?

      Psikiyatristlerin psikolog ve sosyal çalışmacı gibi uzmanlarla ekip çalışması yapması oldukça avantajlıdır. Her şeyden önce haftaya farklı açılardan bakılması, aynı hastanın probleminin farklı uzmanlık alanlarına göre değerlendirilmesi mümkündür.

      Psikolog ile çalışmak, eğer yeterli eğitimi almış ve yeterli donanıma sahipse, oldukça iyidir.


      Psikologlar ile psikiyatristler arasında bir sorun olduğundan bahsedilir çeşitli yerlerde? Sizce böyle bir sorun var mı?

      Türkiye'de psikologlar ile psikiyatristler arasından ciddi bir sorun olduğu söylenemez. Birlikte çalışmaları faydalı olur. İlaç yazma konusu var mesela. Bu farklı bir durum. Kanuna göre sağlık uzmanları belirlenmiş. Hemşire, eczacı da ilaç yazamıyor. Ancak tıp doktoru bu işi için 6 yıl, ihtisas için de 4 yıl eğitim görüyor; reçetesini de yazıyor. İlaç yazmak isteyen bu eğitimi almalı; sonra istediği gibi yazsın. Kanun böyle ise bu sorun olmamalı. Her meslek alanı kendi görevin,, yetki alanını bilmeli ve ona göre çalışmalı. Psikologların meslek yasası çıkacaktı, odaları olacaktı ancak psikolojik danışmanlık-rehberlik uzmanları engelledi yasanın çıkmasını. Psikiyatristler engellemedi. Psikologların PDR uzmanları ile sorunu daha çok. Kimin alanı ne, yasa olmadığı için bilinmiyor.

      Psikolog olmak için lisans eğitimi yeterli olmuyor. Eğitimleri süresice sistemi, hastaneyi, çalışma koşullarını tanıyamıyorlar. Oysa tıp öğrencileri belli bir dönem sonra sürekli hastaneler içinde bulunuyorlar. Doktorlar ile psikologlar arasında belki de en önemli fark bu sistemi tanımak problemidir. Doktorların sosyal ilişkileri, birbirlerine hitapları, ast-üst ilişkisinin varlığı gibi durumlar psikologlara yabancı geliyor ve hastanede doktorlarla çalışmaya başladıklarında problemler yaşayabiliyorlar. Ancak bunlar ortama uyum sağladıktan sonra gözlenmiyor. Psikolog, hastanede çalışmak istiyorsa, sisteme uymalı, kendi yetkinliğini ispat etmeli.


      Psikiyatrinin veya psikolojinin gelişmesi ne gibi unsurlara bağlı? Bir gelişme varsa alanda değerlendirebilir misiniz?

      Psikolojinin, psikiyatrinin önemi zaman geçtikçe, ihtiyaçlar değiştikçe anlaşılıyor. İnsanların öncelikleri zamanla değişiyor ve hayatta daha mutlu, stressiz, huzurlu yaşama isteği öncelik kazanıyor. Bu durumda bizim mesleğimiz etkinlik kazanıyor ve talep edilir hale geliyor.

      Bir alanın gelişmesi için tanıtım şart. Psikiyatristler sıklıkla toplantılar düzenliyorlar, çeşitli etkinliklerde toplanıyorlar, televizyon programlarında konuk oluyorlar. Bu da mesleğin ve bu uzmanlık alanının ne işe yaradığının öğrenilmesine neden oluyor. Artık sabah programlarının konukları psikiyatristler, psikologlar oluyorsa bu talebin olduğunu gösterir. Bu talebi iyi değerlendirmek gerekli. Psikiyatristler bu fırsatları daha iyi değerlendiriyorlar.